TÜRK SANAT VE MİMARLIK GELENEĞİNİN TEBRİZ’DEKİ SİMGESİ: GÖK MESCİT
Abbas Shadmand
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yılında Uluslararası Genç Araştırmacılar Sempozyumu “Dünden Bugüne Türk Mimarlığı" Sempozyumu, 2023
Bu çalışmada, Karakoyunlular döneminde inşa edilen Gök Mescit’in mimari özellikleri ele alınmaktadır. Çalışmada öncelikle bölgedeki mimariyi etkileyen tarihi olaylar, özellikle de Türk iktidarların siyasal çatışmaları irdelenmiş ve Timur’un Ankara ve Tebriz’i ele geçirmesinden sonra bu bölgedeki sanatkar ve mimarların Semerkant’a götürülüşünün sonuçları tartışılmıştır. Ardından alan çalışması olarak seçilen Gök Mescit’in tipolojisi, mekansal özellikleri, cepheleri ve süslemeleri incelendiğinde, İran’daki diğer camilerden farklılıklar göstermesinin yanı sıra Erken Osmanlı camileri ile benzerlik gösterdiği yönler tespit edilmiştir. Erken Osmanlı cami tipolojisi ile Timurlu süsleme anlayışı göz önünde bulundurularak yapılan karşılaştırmalar sonucunda sanatkar ve mimarların Anadolu’ya yaptıkları yolculuk sırasında öğrendikleri yeni üslup ve süsleme anlayışının Tebriz’deki bu mescide taşındığı anlaşılmıştır. En son da, var olan çelişkili iddiaların tersine, Gök Mescit’in Türk mimari ve sanat üslubu ile geleneğinin Tebriz’deki bir uzantısı olduğu gösterilmiştir. This study discusses the architectural features of Blue Mosque which has been built during the Karakoyunlu period. In this study, with a special focus on the political conflicts between Turkish governments, firstly, the historical events that affected the architecture in the region were examined and then the consequences of the event, in which artists and architects from Ankara and Tabriz were taken to Samarkand after Timur’s capture of these cities, on the architecture of the region were discussed. When the typology, spatial characteristics, facades and decorations of the Blue Mosque, which was chosen as a field study, were assessed, it has been proved that it shows similarities with the Early Ottoman mosques as well as showing differences from other mosques in Iran. As a result of the comparisons made by considering the Early Ottoman Mosque typology and the Timurid decoration understanding, it was understood that the new style and decoration understanding that the craftsmen and architects learned during their journey to Anatolia was carried to this mosque in Tabriz. Finally, contrary to the contradictory claims, it has been shown that the Blue Mosque is an extension of the Turkish architectural and artistic style and tradition in Tabriz.
View PDFchevron_right
MİRZE ELEKBER SABİR’İN SOSYAL İÇERİKLİ ŞİİRLERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME
Nergiz Gahramanlı
International Journal of Languages’ Education and Teaching, 2016
Mirze Elekber Sabir is one of the realistic authors of the 20th century Azerbaijani Literature. He first wrote poems which were in line with the classical poem tradition. He used aruz prosody. Then he wrote poems around social themes. Humor stands out in the poems that he wrote in the journal "Molla Nasreddin" that was issued by Celil Memmedguluzade. He wrote under the pseudonym of "Hop hop". These poems that he wrote with humorous style made him incredibly famous. Sabir used a lot of Persian words because it was a requirement in those periods. He used them especially in gazelles that he wrote. However, he wrote his satirical poems in colloquial language. Persian words are used less in these poems. The poet, who had a critical point of view, criticized everything that the thought that was misconducted in the society in his poems from despotism to women's and children's rights, from language and education to rights of workers and peasants. Sabir's friend Abbas Sıhhat compiled and collected the poems that Sabri had written in miscellaneous journals to issue the book of poems "Hophopname". Hophopname was written in Arabic as the period required so. However; its translations are available in Cyrillic and Latin alphabets. This review focuses on the poetry book of Mirze Elekber Sabir "Hophopname" and is based on the edition that was edited by Abbas Zamanov. The poems that are cited in Hophopname preserve the language and the style that was used by the poet as it is in Azerbaijani Turkish. The information is provided about the life and literary activities of the poet. His satirical poems that he wrote around miscellaneous themes have been addressed and review in respect of their content.
View PDFchevron_right
Sinop Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi BAFRA KIRSAL KONUTLARINDA ÇIKMALAR Şerif TÜMER Öz
Şerif Tümer
Bafra Kırsal Konutlarında Çıkmalar
Çıkmalı ev mimarisi, Türk sivil mimarlığının temel unsurlarından birisi belki de en karakteristik özelliğidir. Gerek imparatorluk başkenti İstanbul'da gerekse Anadolu'nun birçok yerinde çıkmalı evlere rastlamak mümkündür. Fakat kırsal mimari özelinde hatta dağ köylerinde çıkmalı (cumbalı) ev mimarisine rastlanması, büyük kentler ölçeğindeki Türk sivil mimarlığı zevkinin, Anadolu kırsalındaki yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Mahrem unsur olan ev içinin kent mimarlığında dışarıya açılmasını sağlayan, cephenin hareketlendirilmesi amacının yanı sıra manzara arayışının bir sonucu olan çıkmaların kırsal bölgelerde karşımıza çıkması Anadolu kırsal mimarlığında işlevselliğin yanı sıra beğeni arayışının da net bir göstergesidir. Karadeniz bölgesinin karakteristik malzemesi ahşap da dâhil olmak üzere çeşitli malzemelerden yapılan Bafra köy evlerindeki çıkmalar bu çalışmanın konusu olacaktır. Bu çıkmalar konum, malzeme, strüktür gibi yönlerden incelenerek önemleri ortaya konulacaktır. 8 köyden 32 evin inceleneceği bu çalışmayla Bafra kırsal konut çıkma türleri belirlenecek olup Anadolu kır konutları arasındaki yeri ve önemi belirtilecektir. Böylelikle bu konu üzerine çalışan araştırmacılar için bir kaynak görevi görecektir. Şehir evlerinde sıkça karşımıza çıkan ve uygun olmayan arazi şartlarında üst kat plânını düzeltmek amaçlı başvurulan kat çıkmalarının Bafra köy evlerinde çok sık görülmemesi, köylerdeki geniş ve uygun arazi şartlarında bu kullanıma gerek duyulmamasından kaynaklıdır. Yine özellikle kent mimarlığında karşımıza çıkan sofa Arş. Gör., Mardin Artuklu Ünv. Edebiyat Fak. Sanat Tarihi Böl., seriftumer@artuklu.edu.tr, https://orcid.org/0000-0002-0108-9647.
View PDFchevron_right
UNIVERSITE OGRENCILERINDE SIBER MAGDURIYET VE DEPRESYON ILISKISI ALGILANAN SOSYAL DESTEGIN DUZENLEYICI ROLU
Mahir Mutlu
Bu çalışmada siber mağduriyet ve depresyon ilişkisinde algılanan sosyal desteğin
View PDFchevron_right
ASEAD 7. ULUSLARARASI SOSYAL BİLİMLER SEMPOZYUMU EJSER 7th INTERNATIONAL SYMPOSIUM ON SOCIAL SCIENCES 10-12 Nisan/April 2021 Kemer -Antalya
kadir erbil
On yedinci yüzyılda yaşayan Mehmed Efendi, Van'da doğduğu için "Vanî" lakabı ile anılmıştır. Yaşadığı dönemde, iki Osmanlı padişahı yönetimde bulunmuştur. İlim öğrenmek için Azerbaycan dâhil birçok yer gezmiştir. Öğrenimini tamamladıktan sonra Erzurum'da görev yapmış, daha sonra dönemin sadrazamının dikkatini çekmiş, sadrazamın daveti üzerine Osmanlı Devleti'nin başkenti İstanbul'a gitmiştir. İstanbul'da dönemin padişahının sohbetlerinde bulunmuş ve ilim meclislerinin kendisine danışılan önemli şahsiyetlerinden biri olmuştur. Vanî Mehmed Efendi İstanbul'a geldikten sonra çeşitli görevlerde bulunmuştur. Viyana kuşatmasından sonra hakkında olumsuz bir atmosfer oluşmuş, bu nedenle ömrünün son günlerini Bursa'da geçirmiş ve burada vefat etmiştir. Bilgisi ve hitabeti ile ön plana çıkmış, çeşitli vaaz ve nasihatlerde bulunmuştur. Zühd ve takva sahibidir. Vaazları, dinleyiciler üzerinde derin etkiler bırakmıştır. Vanî Mehmed Efendi, Osmanlı Devleti aleyhinde çalışmalarda bulunan meşhur dönme Sabatay Sevi'nin yargılandığı mahkemede divan üyesi olarak bulunmuştur. Onu ön plana çıkaran ise Arâisu'l-Kur'an adını taşıyan tefsir çalışmasıdır. O, tefsirde görüşlerini Türkçü bir bakışla yorumlar. Tevbe Suresi'nin 39. Ayetindeki Tebük Seferi'ne katılmakta isteksiz davranan Arapları kınamış, "…yerine başka bir millet bir getirir" ifadesinde yer alan milletin Türkler olduğunu ileri sürmüştür. Kur'an-ı Kerim'de adı geçen Zülkarneyn'in Oğuz Kağan olduğunu görüşündedir. Vanî Mehmed Efendi, Kur'an'da bozgunculuk yapan millet olarak nitelenen Ye'cüc ve Me'cüc'ün Türkler olduğunu görüşünü savunur. O, bazı kahvehanelerin kapanmasına, içkinin yasaklanmasına, bazı tekkelerin yıkılmasına neden olmuş, birtakım hatırı sayılır kişilerin sürgüne gönderilmesine sebep olmuştur. Vanî Mehmed Efendi, bazı Kur'an ayetlerinin yorumlanmasında alışılagelmişin dışına çıkarak birçok müfessirden farklı ve ilginç yorumlar getirmiştir. Vanî Mehmed Efendi Hz. Peygamber'in Türkler hakkında bazı hadisleri olduğunu ileri sürmüştür. Onun eğitim ve tarih anlayışı diğer müfessirlerden farklıdır. Amacımız; Vanî Mehmed Efendi'nin Kur'an ayetlerine getirdiği yorumlardan onun tarih anlayışını ortaya koymaktır. Çünkü o diğer müfessirlerden daha farklı bir tarih anlayışına sahiptir. Diğer müfessirler tarihle ilgili ayetlere getirdikleri yorumlarda genel bir tarih çerçevesi çizerken o, özel bir tarih çerçevesi çizmiştir.
View PDFchevron_right
V. TURKCESS Eğitim ve Sosyal Bilimler Kongresi'ne 27-29 Haziran 2019 /İstanbul sözlü bildiri olarak kabul edilmiştir İLKOKUL VELİLERİNİN "DİJİTAL EBEVEYNLİK" KONUSUNDAKİ EĞİTİM GEREKSİNİMLERİNİN BELİRLENMESİ Fikret KONCA
fikret konca
Dijital teknolojilerdeki ilerlemeler ebeveynlerin, dijital teknolojilerin çocukları tarafından kullanımına ilişkin de bazı görev ve sorumluluklar üstlenmelerini gerektirmektedir. Ebeveynlerin çocukları ile dijital teknolojiler arasındaki ilişki ve etkileşimleri düzenleme bu konuda onlara rehberlik etme ve model olma gibi yeni ebeveynlik görevleri "dijital ebeveynlik" olarak tanımlanmaktadır.
View PDFchevron_right
MOTİF ULUSLARARASI GENÇ HALKBİLİMCİLER VE TÜRK DÜNYASI KONGRESİ 15-16 Mayıs 2019/ESKİŞEHİR BİLDİRİ TAM METİNLERİ KİTABI EDİTÖR: Dr. Sezen GÜNGÖR
Mehmet Gökdoğan, Gülay Yavuz, Serhat Pir, şule çakır, TUNAHAN EREN ARSLAN, deniz şule çalışkan, Ufuk Aymaz, Dicle Demirbaş, Tevhide Aydın
View PDFchevron_right
ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI DERGİSİ Cilt: 2 -Sayı: 2 -Nisan 2019 SEYF-İ SARĀYÎ'NİN GÜLİSTAN TERCÜMESİ'NDEKİ BASİT FİİLLER SİMPLE VERBS İN GULİSTAN TRANSLATİON OF SEYF-İ SARĀYÎ ÖZET
Ümit Özgür Demirci
Gülistan Tercümesi, içerisinde Türkmence dil özelliklerinin de bulunduğu Kıpçak lehçesinin nadir edebî eserlerinden biridir. Eserdeki basit fiiller Ali Fehmi Karamanlıoğlu'nun TDK., yayınları tarafından neşredilen eseri dikkate alınarak fişlenmiş, fişlenen fiillerin metindeki anlamları örnekler ile verilmeye çalışılmış, daha sonra fiilin ilk defa Türk dilinin hangi döneminde görülmeye başlandığı, tarihî lehçelerdeki seyri, bu seyir içerisinde kazandığı anlamlar irdelenmiştir. Çalışmadaki bütün fiiller art zamanlı incelenmeye çalışılmış, gerekli görülen bazı fiillerin çağdaş lehçelerdeki seyirleri verilerek bu fiiller eş zamanlı olarak da incelenmiştir. Eserde geçen fiillerin kaç defa geçtikleri ile birlikte fiillerin çatıları da verilmeye çalışılmıştır.
View PDFchevron_right
TÜRK RESMİNDE SEMBOLİST EĞİLİMLER, MSGSU SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ
Özlem Üner
Sembolizmin anlam ve düşünceye önem veren yapısı biçimselliği aşarak kavramsal sanata giden yolun açılmasına sebep olmuştur. Böyle bir akımın Türk resmindeki yansımalarını analiz eden bu çalışmada öncelikle sembolizmin gelişim süreci ve akımın önde gelen sanatçıları irdelenmiş, devamında da Türk resminde var olan sembolist ressamlar araştırılarak bu akımın ülkemizdeki durumu ele alınmıştır.
View PDFchevron_right
UYUMSUZLUK TEORİSİ BAĞLAMINDA MİRZA ELEKBER SABİR’İN QORXURAM ADLI ŞİİRİ ÜZERİNE BİR İNCELEME
Hasan Savaş
Selçuk Türkiyat , 2022
Temelde insanı güldürmeyi amaçlayan mizahi ürünler, gerek sosyal gerekse kişisel olayların etkisi ile vücut bulmuş edebî yapıtlardır. Güldürme, alay ve hiciv gibi çeşitli işlevleri ortaya koyan mizah, sosyal hayatın yazınsal ürünlere yansımış şeklidir. Hemen hemen bütün edebiyat yapıtlarında karşımıza çıkan mizahi unsurlar, Türk edebiyatının muhtevasında da geniş yer tutmaktadır. Doğrudan ya da dolaylı olarak birçok değişime maruz kalmış ve her seferinde yeni bir kültür aşamasının katlarını aşmış olan toplum, mevcut şartlara ve psikolojik amillere göre mizahi üslubu; çeşitli anlatı türlerinde teşekkül ettirmiştir. 20. yüzyıl Azerbaycan Türk edebiyatının temsilcilerinden biri olan Mirza Elekber Sabir, ele alacağımız Qorxuram adlı şiirinde uyumsuzluk unsurlarını bir araya getirerek poetik düzlemde mizahi teorinin en güzel örneklerinden birini vücuda getirmiştir. Makalede, toplumsal sorunları satirik bir üslupla ele alan Mirza Elekber Sabir’in Qorxuram adlı şiiri, bir mizah teorisi olan uyumsuzluk bağlamında ele alınacak ve bu teori ekseninde açıklanmaya çalışılacaktır.
View PDFchevron_right